25 Ağustos 2011 Perşembe

Hediye Kitabım Geldi



Blog sahibi olduğum için kendimi çok şanslı kabul ediyorum.
Çünkü çağımızda pek çok insan yanındakinin yüreğine dokunamazken,
biz bloglarımız sayesinde hiç tanımadığımız, görmediğimiz yüreklere dokunma imkanı buluyoruz.

Bazen de bloggerlar olarak bloglarımıza biraz renk, biraz eğlence katmak,
sevgimizi ve mutluluğumuzu paylaşmak için de kendi çapımızda hoşluklar yaratırız.

İşte en son hoşluğu da blogger arkadaşımız Buğday Tanesi sayesinde yaşadık.
Sevgili Buğday kitap etkinliği başlattı. Katılmak isteyenler, ben de dahil arkadaşımıza mail ile bilgi verip adreslerimizi bildirdik. Kuralar çekildi. Çekiliş sonunda sevgili Buğday, hepimize kime kitap göndereceksek onun adresini mail ile bildirdi.

Bana sevgili blogger arkadaşım Baykuş Gözüyle çıktı.
Ben de sevgili Fadiş’in bloğu Her Telden’e çıkmışım.

Bugün yorgun argın eve geldiğim sırada, daha merdivendeyken, yeğenim Emirhan, hala kitap arabası sana kitap getirdi dedi. Anladım ki kitap arabası derken kargo firmasının hediye kitabımı getirdiğini söylemeye çalışıyor.

Benim alınacak kitaplar listem vardır. Duyduğum, beğendiğim kitapları unutmamak için not ederim ve kitap alacağım zaman bu listeden yola çıkarım.





Hediye almayı, hediye vermeyi, hediye paketi açmayı çok severim.
Kargo poşetinden çıkardıkdan sonra özenle açtım, özenle sarıldığı çok belli olan paketimi.

Ve gözlerime inanamadım.
Çünkü alınacak kitaplar listemde ilk sırada yer alan kitap, ilk sayfasına şık bir el yazısı ile yazılmış olan kısa ve öz mesajı ile şuan da elimdeydi.

Mesnevi- Tam Metin
Mevlana Celaleddin Rumi


Sevgili Her Telden,
Beni hiç tanımadığınız halde tam bir nokta atışı yapmışsınız.
Almış olmakdan çok mutlu olduğum hediye kitabımı, emin olun çok büyük bir keyifle okuyacağım. Çok teşekkür ediyor, sevgilerimi gönderiyorum.

İçtenlikle Güngör,

Kitapyurdu.com sitesindeki kitap tanıtımı için yazılanlar;

...Bu kitap gerçeğe ulaşmanın ve bilgiyle bütünleşmenin sırlarını keşifte, dinin usulünün, usulünün usülü yani din esaslarının esaslarıdır.... Bu kitap; içinde çeşit çeşit dallar, su gözleri olan cennetler cennetidir. Derinliklerinde akan bir su gözdesi, manevi makamlara tükselen yolun başlangıcında bulunan yolcular için cennetteki selsebil çeşmesi gibidir....Gerçekten bu kitap göğüslerin şifası, hüzünlerin cilası, Kur'an-ı Azimü'ş-şan keşşafı, rızkların genişliği, ahlakın iyiliğidir.

23 Ağustos 2011 Salı

BÜYÜK USTADAN MUHTEŞEM BİR YAZI DAHA...



Bedenin yükünü ayaklar taşır,
ruhun yükünü yürekler.


Bütün ağırlığınızı ve yorgunluğunuzu kaldıran ayaklarınız için,
rahatlığı ve şıklığı bir arada barındıran ayakkabıyı seçersiniz.

İçinizin acılarını, sıkıntılarını, kırgınlıklarını ve
hayallerini yüklenen yüreğiniz için de huzur verici
ve "güzel" bir aşk ararsınız.

Zaten aşklar da ayakkabılar gibidir...

Bazıları çamur yağmur, toz toprak kar buz gibi her türlü
"kötü hava" koşullarına dayanıklıdır.

Bazıları ise ummadığınız kadar kısa zamanda çabucak
yamrulur ilk yağmurlu havada "altı açılır" veya
güzel havalarda bile "iki günde bozulup" gider.

Aşkları da ayakkabılar kadar "itinayla" seçmezseniz,
tıpkı ayağınızda olduğu gibi yüreğinizde NASIR oluşabilir.

Dar gelen bir ayakkabıyı sadece tarzını beğendiğiniz
için "zamanla açılır" diyen satıcıya inanarak alırsanız,
zaman içinde ayak kemiklerinizde "deformasyon" başlar.

Ruhunuzu daraltan bir aşk içinde yalnızca fiziksel beğeniye
Kapılıp "zamanla düzelir"diyenlere kanarsanız,
yine zamanla içinizdeki olumlu duyguların "çarpıldığını"
görebilirsiniz.

Aşık olabileceğiniz insan türü, tıpkı ayakkabılar kadar
değişik stillerde, farklı kalitelerde ve sayısız "renktedir"....

Aşkı bir çeşit serüven olarak "spor" gibi yaşayanlar,
aynen "spor ayakkabı" gibi dikkat çekici ve rahat kişileri
bulurlar.

Tersine aşkta tutucu ve istikrarlı olmayı benimseyenler
"klasik ayakkabı" gibi muhafazakar çizgiler taşıyanlara
tutulurlar.

Dekolte ayakkabılar gibi sadece cinsellik ve
eğlence zevkleriyle ateşlenen aşklar vardır.

Bez' ayakkabılar gibi kısa ömürlü "tatil aşkları" ise
hemen herkesin kişisel tarihinde mevcuttur.

"Marka"ayakkabı alır gibi, sevgilinin kariyerine ve maddi
durumuna "tutulan" aşıklar görürsünüz.

Katı plastikten "yağmur çizmesi" edinir gibi mantık
süzgecinden geçirip "işe yarar" biçimde yaşamak
isteyenleri de bilirsiniz.

Ayrıca ne tuhaf ki, psikolojik testlerde "zaafı" olup
evine sayısız çeşitte ayakkabılar yığan insanların
aynı zamanda "değişik" türde aşklara da zaafı olduğu
söylenir.

Evet, aşk "ayakkabıdır"
Aynen ayakkabınıza bakım yapmayıp "hor" kullandığınız zaman kolayca
eskittiğiniz gibi, aşkınıza da dikkatli davranmayıp
özen göstermediğiniz zaman kısa surede "eskitirsiniz".

Ve nasıl ki "delik" bir ayakkabıyı tamir ettirdiğinizde
Yalnızca "bir miktar" ömrünü uzatmış olursanız;
"delik" bir aşkı onarmaya kalkıştığınızda da
"asla eskisi gibi olmayacaktır"!
CAN YÜCEL