25 Aralık 2015 Cuma

Noel Baska sey Yilbasi Baska




Merhabalar herkese,
Facebook ve diger bir çok sosyal paylasim aglarinda bu konuda o kadar çok olumsuz soz gordum ki,  bu yaziyi yazmaya karar verdim. 

Arkadaslar bilmeyenler için soylemek  istiyorum  ki;  Noel baska sey Yilbasi baska sey.  Butun dunya bunun farkinda.  Ve ne olur,  neyin ne oldugunu  tam olarak fark etmeden “ yilbasini hristiyanlar kutlar muslumanlar kutlamaz “ diyenlerde artik bunun ayrimina varsinlar lutfen.

Oncelikle kisa ve oz olarak sunu belirteyim ki, Hristiyanlarin yilbasisi dun geceydi.  Yani oldu ve bitti.   
Simdi konuyu biraz daha açmak istiyorum.

Hristiyan aleminde 24 Aralik Hz. Isa´nin dogum gunu olarak kabul edilip dini açidan çok onemseniyor. Bu nedenle asil Noel  kutlamasi da 24 Aralik  aksami  olarak kabul ediliyor. Onun için  herkes  24 Aralik aksamini,  en yakin dostlari ile ya da aileleri ile birlikde  geçirip  Navidad yemegi  yiyor.  Ailesi  ile birlikde olmak için bir çok insan koylerine  gitti bile.
 
Hatta bu sebeple dun gece benimde davetim vardi.  Buradaki en yakin dostlarimizdan biri Turk. 
Esi Ispanyol,  iki tane de oglu var.   Onlari davet ettik evimize.  Hep birlikte gulerek, eglenerek, sohbet ederek yedik yemegimizi.  Keyif biriktirdik, dostluk pekistirdik, guzel vakit geçirdik. 

Bu geceyi kutladik diye hayatimizda bisey degismedi. Hala  muslumaniz elhamdulillah.  

Biz nasil ki bir kaç gece once birbirimize kandil mesaji gonderip iyi dileklerde bulunduysak, onlarda birbirlerine kutlama mesajlari gonderdiler.  Biz bayramlarda iyi bayramlar diyoruz ya hani, burada da " feliz navidad" diyorlar.  Hatta Noel baba bile dun gece getirip birakti hediyelerini.  Bu sabah sevindi bir suru çocuk. 

Yilbasi kutlamalari ise çok farkli birsey canlar. 

Sonuçda dertsiz tasasiz insan var mi su dunya da ? Hiç sanmiyorum.
Gelecekten umudu olmayan, yarinlardan bir beklentisi olmayan   insan var mi su dunya da ? Hiç sanmiyorum.
E ozaman ? Yeni bir yila giriyoruz be kardesim. 

Insan yeni bir haftaya bile girerken kuçuk planlar yapiyorsa, koskoca yeni bir yila girerken daha çok plan yapip, daha çok umut edip, daha çok heyecanlanmaz mi? Iste yeni yila kutlamalarla girmemizin tek sebebi de bu beklentilerimizin verdigi tatli heyecan 

Keyfin telafisi yok  arkadaslar.  Giden gider yani.

Keyifli bir ani kaçirdiysan, yasayamadiysan gitmistir artik. Geride kalmistir o an.
Hayata keyif veren renk katan anlarin, durumlarin, olaylarin, objelerin tadini çikarin derim nacizane bir fikir olarak.
Fakat yanlis anlasilmak da istemem.  Demiyorum ki yilbasi gecesi illede çilginlar gibi eglenin.
O aksam için esinizi  çocugunuzu sevindirecek farkli  yemekler  yapin mesela.  Kapisini sadece misafir gelince açtiginiz misafir odanizda yiyin yemeginizi hep birlikte. Bide sofraya esofmanla degilde normal kiyafetle oturdunuz mu,  alin size hiç masrafsiz guzel bir kaç saat iste. 

Her yilbasi gecesi saat 12 olunca hemen disari çikar dua ve sukur ederim ben.  Yilbasi gecesi ettigim dua ve sukurlerle kandil geceleri yaptigim dua ve sukurler  birebir ayni. Ikisinde de kalbim allahima donuk ellerim ona açik çunku.

Neyi kotu ya da yanlis  salona siklik katan, baktikca gozumu gonlumu açan,  renkli bir agaç suslemenin, 
neyi kotu ya da yanlis çocuklara hayali bir kahraman olan Noel babanin hediye getirdigini soylemenin,   
neyi kotu ya da yanlis sevdiklerimize,  yeni yilda hersey istedigin gibi olsun, tum guzellikler seni bulsun gibi temennilerde bulunmanin,   
neyi kotu ya da yanlis saat gece 12 yi gosterdiginde  ilk once  en sevdicegine sarilmak için heyecanlanmanin,
neyi kotu ya da yanlis yeni yilin ilk dakikalarinda ayni anda Allaha el açip, enerji birligi yaratip  vatan, millet için huzur , baris , sevgi istemenin,  
neyi kotu ya da yanlis yeni yildan guzel seyler beklemenin, umut etmenin.
Valla benim aklim mantigim almiyor.

Demin  facebook  da bir fotograf   gordum. Biz osmanlí torunlariyiz, yilbasi kutlamayiz yaziyordu.
Bu dusunceye sahip olan kisi /ler eminim  Noel babanin bizim topraklarimizdan çiktigini da bilmiyordur.

Soyleki ; Hristiyan inanisina gore  M.S.4. yuzyilda Anadolu´da,  Antalya / Demre ´de yasamis olan Aziz Nikolaos adindaki Hristiyan azizi Roma Imparatoru Buyuk Konstantin´in ruyasina girmis ve idama mahkum edilen 3 subayi kurtarmis. Bu olaydan sonra unu gittikce yayilan Nikolaos, zamanla Rusya ve Yunanistan gibi ulkelerin hayir kurumlarinin, loncalarin, cocuklarin, denizcilerin ve bazi sehirlerin koruyucu azizi olarak benimsenmis.  Cocuklara ozel armaganlar getirdigine inanlilan ve Noel Baba olarak anilmaya baslanilan Aziz Nikolaos zaman içinde efsanevi bir kisilige burunmus. Aziz Nikaloas´in Noel Baba halina sokulmasi ilk once Almanya´da gorulmus.  Bu efsanevi gelenek zamanla Protestan kiliselerin cogunlukta oldugu Avrupa ulkelerinde yayilmis.  Sonra ABD´nin New York sehrine yerlesen Hollanda´li Protestanlarin Aziz Nikaloas´u iyilik sever bir kimse olarak anmalarida cok sevilmesine yol acmis.  Ayrica ABD ve Ingiltere´de kutlanan cocuk bayramlarinda da yer verilmeye baslanmis. Geleneksel aile ve cocuk bayrami olarak kutlanan Noel yortusunun koruyucusu olarak  da kabul edilmis.  Noel Baba´nin sisman,neseli, kirmizi ve beyaz piskoposluk giysileri icindeki tasvirleri Amerikalilar tarafindan gundeme getirilmis.
Sonrasini zaten hepimiz biliyoruz.  Noel Baba bazen yalniz, bazen yardimcisiyla ata binerek, bazende sekiz Ren geyiginin cektigi arabasiyla evlerin çatilarinda  dolasir.   Inanisa gore sirtinda ici hediye dolu bir heybeyle dolasan Noel Baba evlere bacadan girer ve armaganlarini uslu cocuklarin ayakkabilarinin  icine koyarmis.   

Yani çocuklara Noel baba hediye getirmis demek yanlis, uyu uyu ocu geliyo demek dogru oyle mi ?

Neyse.
Son zamanlarda çok yogunum. Nete de pek giremiyorum.  Yeni yil yazisi yazamayabilirim.
Bu nedenle simdiden buyuk kuçuk herkesin yeni yilini kutluyorum. Allah hepimizin gonlune gore versin.
Sevgilerimle, Gungor Ekinci Saglik 


 

8 Kasım 2015 Pazar

FAYDALI - EGLENCELI - SURUKLEYICI

Istanbul´dan gelirken getirdigim kitaplardan, en begendigim uc tanesini tanitmak istiyorum sizlere.

Fotografdaki siraya gore her biri tek kelime ile FAYDALI - EGLENCELI ve  SURUKLEYICIydi bana gore.




Mucizeleri Çağırmak   / Tuğçe Işınsu
Kitapyurdu tanitim yazisindan:
Herkes bir Mucize bekler ama Mucizeler sadece onlara inananlara gelir. Allah sana kendi ruhundan üfledi (Secde Suresi, 9. Ayet), Sen doğuştan Mucizenin ta kendisisin.Yaşadıkların sana bunu unutturdu, bu kitap yeniden hatırlatacak…

"MUCİZELERİ ÇAĞIRMAK" ile yaşadığın tüm sorunların ve çöküşlerin bir fırsat olduğunu göreceksin, gerçek mucizenin insanın içinde ve dualarda saklı olduğunu fark ederek kendi mucizenin kapısını sen açacaksın…

Sizde benim gibi dualarin ve dusunce tarzinin kuvvetine inaniyorsaniz bu kitabi mutlaka okuyun derim. Okurken bile insanin içini  rahatlatan, faydasini goreceginize inandigim bir kitap.


Dişilik mi Kişilik mi? /  Seda Akgül


Arka kapak:
“Bir kadın olarak önce dış görünüşümüzle masaya oturur, aklımızla kalkmaya çalışırız.
Bedenimiz ve ruhumuzun nadirdir aynı fikirde olduğu. Bir adamla tanışırız, aklımız “kaç!” derken kalbimiz kilitlenir.
Aşkımızın peşinden koşsak adam kaçar, aklımızla hareket etsek “hesapçı” denilir.
Hep tasa ya da tasarı vardır kafamızda, doyasıya yaşamamızı engelleyen. Hep güçlü olman gerekir ama kırılgan gözükmen beklenir. Her zaman güzel, akıllı, bakımlı olman adettendir. Devlet de idare etsen, podyumda da yürüsen asıl olan kişilikle dişiliği bir arada götürmek, beden ve ruhu ayırmadan yaşayabilmek ve birini ilk gördüğünde cinsiyetini değil insanlığını algılamaktır.
İşte bu düşüncelerimi ve gözlemlerimi hem eğlenmek hem de sizleri eğlendirmek için bu kitapta paylaştım. Bir Jane Austen klasiği beklemeyin benden ama kendinizden bir şeyler bulacağınızın arada kahkaha atacağınızın garantisi veririm. Kendinizi sevin gerisi gelir…
İyi eğlenceler…”

Valla yazar bastan soylemis zaten. Eglenerek ikuyacaginiz çok keyifli bir kitap. Ve bir kadin olarak kendinizden mutlaka birseyler bulacaksiniz.


Aşk Yolcusu  / Bahar Feyzan
Arka kapak:
1941; İkinci Dünya Savaşı’nın en hararetli günlerinde Berlin.

Türk Doktor İzak Levi, Büyükelçi Hüsrev Gerede’nin Nazilerden kopardığı özel izinle Almanya’da Yahudilerin yaşadığı baskıdan etkilenmeden hayatına devam ederken, âşık olduğu Viktorya için her şeyi göze almaya karar verir...

İzak ve Viktorya’nın Berlin’den Bükreş’e, oradan sırlarla dolu gemi Struma’ya ve nihayet İstanbul’a uzanan hikâyeleri savaşın, dostluğun, intikamın sınavlarından geçecektir artık.

Arka planda ince ayrıntılarıyla dönemin ruhunu yansıtan Bahar Feyzan, âşık olan bir erkeğin sevdiği kadın için neler yapabileceğini anlatırken, kadın ruhunun aşka olan inancını da okuyucuyu yaralayarak sorguluyor.

Çok surekleyici olup kalbinize dokunacagina inandigim bir kitap.Ozellikle sonlara dogru harikaydi. 

Herkese keyifli okumalar...
Sevgiler,
Gungor Ekinci Saglik

14 Ekim 2015 Çarşamba

Fiesta Del Pilar

 
Yurekden kocaman merhabalar herkese.
Bu hafta burada  Fiesta del Pilar,  yani Pilar bayrami kutlaniyor. Pilar isimli bir azizeyi anmak adina kutlanan bir bayram. Zaragoza da bu azizenin adini tasiyan ve benim ozellikle dis mimarisine hayran oldugum Pilar katedrali var. Bayram oncesinde o katedralin onunde demirden bir iskele kuruluyor. Ve 12 Ekim gunu de isteyen herkes yoresel kiyafetler giyerek bu azizeye sunmak uzere o kurulan iskeleye çiçek birakiyor.

                          
Yani daha anlasilir sekilde  soyle dusunebilirsiniz. Bu azizenin sonuçda bir mezarligi ya da turbesi yok. Ama insanlar sevgilerini, saygilarini dile getirmek, inançlarini gostermek için kendisine çiçek sunmak istiyorlar. Iste bu çiçek sunma isi bayram seklinde kutlaniyor. Ve sadece Zaragoza da kutlandigi için Ispanyanin her yerinden insanlar bu bayrama katilmak için buraya geliyor. Bizim de Madrid´den misafirlerimiz gelmisti mesela.  Festival seklinde kutlanan bu bayram Ekim ayinin 12'sinden önceki ilk hafta sonu başlayıp,  ertesi Pazar gunu bittiği için yaklasik olarak 10 gün kadar süruyor.


Festivale ilgi çok buyuk. Buyuk, kuçuk, genç, yasli herkes, çesit çesit, renk renk yoresel kiyafetleri ile sokaklari senlendiriyor. Hatta minicik bebeklere bile giydiriliyor bu kiyafetlerden. Isin zor olan tek yani çiçek birakmak icin kilometrelerce uzunlukta olup saatlerce suren sirayi beklemek. 



 


Yukarida fotografini gordugunuz iskele piramit seklinde olup,  dort bir tarafi en tepeden en asagiya kadar çiçeklendiriliyor.
Siraniz gelince çiçeginizi gorevliye veriyorsunuz. 

Sonra çiçek elden ele ulastirilarak iskeledeki yerini aliyor.  

Sonunda iskele okadar guzel bir goruntuye burunuyor ki, insanlar gunlerce gelip onunde fotograf çektiriyorlar.

Ayin 12 sinde yapilan çiçek sunmanin disinda, bir gun sonra da  "Meyve Sunma" etkinligi yapiliyor. Bu sefer de baska bir alandaki kutlama yerine çiçek yerine meyveler birakiliyor. 

Son olarak da  "Rosario de Kristal" denilen aydınlatılmış dini heykel tasinan  resmigeçit yapiliyor.

Şehirdeki boğa güreşi arenasında da televizyondan bile izlemeye dayanamadigim boga guresleri yapiliyor.

Bunların disinda  özel kıyafetler giyinmiş, ismine Cabezudos denilen  karakterler çocukları eğlendiriyor.


Iste Pilal katedralinin

 doyumsuz mimarisinden bir kaç kare.

Gecesi gunduzu ayri guzel gerçekten.

Festival  her zaman ilk gece yapilan havai fisek gosterisi ile baslayip son gece yapilan   havai fisek gosterisi ile sona eriyor.

Fotograflari uzerlerine tiklayarak buyutebilirsiniz. 
Hepinize keyifli seyirler.
Sevgilerimle.
Gungor Ekinci Saglik